******'ün cumhurbaşkanlığı döneminde devrimler, ekonomik kalkınma ve iç politikaDaha çok bilgi için: ****** Devrimleri Mustafa Kemal ******, kurucusu ve ilk genel başkanı olduğu
Cumhuriyet Halk Partisi'nin 4. Kurultayı'nda konuşurken (
Mayıs 1935)
Gazi Mustafa Kemal, kendi deyişiyle Türkiye'yi "muasır medeniyet seviyesine çıkarmak" amacıyla bir dizi köklü değişime imza attı.
******, Cumhurbaşkanlığı döneminde, sadece bürokratların değil tüm vatandaşların mülkiyet hakkını tanımış ve 1923-1938 döneminde
Türkiye ekonomisi ortalama yıllık %7.5 oranında büyüyerek Türkiye'nin
GSMH'si Dünya toplamının binde 3.62'sinden binde 6.52'sine yükselmiştir.
[29] ******'ün Döneminde Türkiye Cumhuriyeti Dünyanın en hızlı kalkınan ülkelerinden biri olmuştur.
[30]Siyasal alanda devrimlerToplumsal alanda devrimlerHukuk alanında devrimler
- İslam vakıflarının devlet idaresine alınması (1924)
- İsviçre Medeni Kodundan çevrilerek hazırlanan Medeni Kanun'un kabulü (1926).
- İtalyan Ceza Kanunu'ndan çevrilerek hazırlanan Türk Ceza Kanunu'nun kabulü (1927).
Eğitim ve kültür alanında devrimler Mustafa Kemal ******,
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde öğrencilerle ders dinlerken (15 Aralık 1930)
Çok partili demokrasi denemeleriTerakkiperver Cumhuriyet Fırkası, 1925Daha çok bilgi için: Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası Cumhuriyetin ilanından sonra, Milli Mücadeleyi başlatan beş kişilik kadronun Mustafa Kemal dışındaki dört üyesi (Rauf Bey, Karabekir Paşa, Refet Paşa ve Ali Fuat Paşa) muhalefete geçerek Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nı kurdular. 1925 Martı'nda çıkan
Genç Hâdisesi (Şeyh Sait İsyanı, Doğu İsyanı) üzerine sıkıyönetim ilan edilerek Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kapatıldı.
Serbest Cumhuriyet Fırkası, 1930 Gazi Mustafa Kemal, bir vatandaşın derdini dinlerken (1930)
Daha çok bilgi için: Serbest Cumhuriyet Fırkası 12 Ağustos 1930'da
İsmet Paşa'nın hükûmetine alternatifleri sunmak amacıyla çok partili demokratik hayata kavuşmak için Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın yakın arkadaşı
Fethi Bey (Okyar)'e
Serbest Cumhuriyet Fırkası'nı kurdurarak kız kardeşi
Makbule Hanım (Boysan, Atadan), çocukluk ve okul arkadaşı
Nuri Bey (Conker)'leri de üye yaptırdı. Ancak
17 Kasım 1930'da rakibi istemeyen
İsmet Paşa'nın baskısı ve İslâmcıların aleti olma endişesinden dolayı partiyi fesh etti.
Bu demokrasi denemesinin biraz önce, ordu'nun siyasete müdahale etmesinin demokrasiye zarar verebileceğini düşünerek Askerî Ceza Kanunu (
22 Mayıs 1930 tarih ve 1632 Sayılı Kanun)'nu meclisten geçirdi. Bu kanunun 148. maddesine Ordu mensubunun siyasi toplantılar ve gösterilere katılmasını siyasi partiye üyesi olmasını, siyasi maksatlarla şifahi telkinatta bulunmasını, siyasi makale yazmasını ve siyasi nutuk söylemesini yasaklanan hükmü koydurdu.